Tedarik Zincirinde Atık Yönetimi
Herhangi bir ürünün üretim aşamasından itibaren son alıcıya ulaşımına kadar ki olan süreci, içindeki dahil olan üretici, nakliyeci, müşteri gibi sistemleri planlayan ve yöneten iş dalına tedarik zinciri denir. Tedarik zincirindeki tek amaç doğru ürünü doğru müşteriye zamanında, hasarsız ve doğru fiyatlarla ulaştırmaktır.
Etkili bir Saha Satış Yönetimi yazılımı kullanımı sayesinde stok maliyetinizi minimize edebilir, teslimat performansınızı artırabilir, tedarik zinciri çevrim süresini kısaltabilir ve genel verimliliği ile kapasiteyi optimize edebilirsiniz.
Sıfır Atık Stratejileri ve Uygulamaları
Sıfır atık israfın engellenmesini, kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılmasını, üretilen atık miktarının azaltılmasını ve atıkların geri dönüştürülmesini içeren bir atık önleme yaklaşımı olarak tanımlanmaktadır. Sıfır atığın amaçları doğrultusunda oluşan kazançlar, insanlık ve doğa için yaşanabilir bir hayatı hedeflemektedir.
Artan tüketim miktarıyla birlikte artan atık miktarının yol açtığı çevresel, ekonomik ve sosyal sorunları çözmenin en etkili yolu, atık yönetiminin en iyi şekilde yapılmasını sağlamaktır. Sıfır atık stratejileri yönetimi hiyerarşisi, atıkların etkili bir şekilde yönetilmesi ve çevresel etkilerin en aza indirilmesi amacını taşır.
Bertaraf Yönetimi
Sıfır atık yönetiminde ilk adım, çevre yönetiminin tam anlamıyla gerçekleştirilebilmesi için sıfır atık sisteminin kurulduğu organizasyondaki tüm atık bileşenlerinin belirlenmesi ve bu atıkların bertaraf edilme yöntemlerinin açıkça ortaya konmasıdır. Bertaraf seçeneği dikkatli bir şekilde kullanılmadığında çevreye büyük zarar vereceğinden yönetmeliğe uygun yürütülmelidir.
Envanter Yöntemi
Envanter yönetimi, atık azaltışını destekleyerek kaynakların korunmasını sağlamalıdır. Düzenli envanter kayıtları tutmak ve satın alım süreçlerinde en verimli ürünleri seçmek, atık azaltışına önemli bir katkı sağlar. Sistematik envanter yönetimi, atıkların oluşumunu engeller ve çevre kirliliğini azaltarak sürdürülebilirlik sağlar. Bu nedenle, etkili bir envanter yönetim stratejisi benimsemek, atık azatlımındı önemli bir adımdır.
Proses Yönetimi
Üretim tesislerinde, üretim proseslerinin belirli bir sistem içinde düzenlenmesi ve envanter yönetimiyle entegre bir şekilde işlemesi, atık oluşumunu en aza indirmek için etkili uygulamalardır. Proses yöntemi ve envanter yönetimi arasında birbirleriyle bütün olabilecek bir bağ bulunmaktadır. Genellikle üretim ve hizmet süreçlerinde basit ve maliyet etkin küçük değişiklikleri içerir. Bu teknik metotların uygulanması, üretim ve hizmet esnasında, kullanım öncesinde atık miktarını azaltmayı mümkün kılar.
Ürün Miktarını Azaltma
Üretimin kısıtlanması veya azaltılması atık oluşumunu da azaltmaktadır. Atıkları azaltmak, atık oluşumunun mümkün olmadığı durumlarda geçerli olmaktadır. Atık üreten endüstrilerde daha temiz teknolojiler geliştirmek ve bu temiz teknolojileri kullanarak üretilen atık miktarını minimize etmek, sürdürülebilir bir üretim stratejisinin temelini oluşturur. Aynı zamanda, endüstrilerin ambalaj kullanımını en aza indirmek de önemli bir adımdır. Bu, çevre dostu ve geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanma, tek kullanımlık ambalajlardan kaçınma ve ambalajların yeniden kullanılabilirliğini artırma çabalarını içerir. Ambalaj miktarını azaltmak amacıyla satın alınan malzemelerin büyük hacimlerde alınmasında, sadece atık azaltımı değil, aynı zamanda maliyet tasarrufuna da katkı sağlar.
Geri Dönüşüm
Tekrardan değerlendirilebilecek atıkların (cam, plastik, kağıt, metal) kimyasal yada fiziksel aşamalardan geçirilip tekrar hammadde haline gelmesine geri dönüşüm adı verilmektedir. Geri dönüştürülen ürünlerin kullanımı, çevresel avantajlar sunarak sera gazı ve atık su oluşumunu azaltmakta, enerji tasarrufu sağlamakta, istihdam oluşturmakta ve temiz teknolojilerin gelişimine katkıda bulunmaktadır. Bu önemli kazanımlar, atık depolama ve yakma tesislerine olan ihtiyacı azaltarak çevresel etkileri minimize etmektedir. Geri dönüştürme pratiği, sadece doğal kaynakları korumakla kalmaz, aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan da sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlar. Bu nedenle, geri dönüşüm çabaları, kapsamlı bir çevresel yönetim stratejisinin önemli bir parçasını oluşturur.
Enerji Geri Kazanımı
Enerji geri kazanımı geri dönüştürülmesi mümkün olmayan atıklardan, anaerobik (oksijensiz) çürütme, yakma, piroliz, gazlaştırma ve düzenli depolama sahası yöntemleri kullanılarak enerji elde edilmesi anlamına gelmektedir.
Atık İzleme ve Analitik Çözümler
Üretilen atıkların olumsuz etkilerini azaltmak için belirli bir prosedüre tabi tutulmaları gerekmektedir. Türkiye'de 2 Nisan 2015 tarihinde yayınlanan Atık Yönetimi Yönetmeliği, atıkların etkili bir şekilde yönetilmesini sağlayan önemli bir düzenleyici belge yürürlüklüye girmiştir. Atık yönetiminin temel amaç, atık oluşumunu önleme, azaltma çabaları, atıkların etkili bir şekilde yeniden kullanılması, türüne göre ayrıştırılıp toplanması, geri dönüşüm ve geri kazanım süreçlerinin uygulanması, bertaraf işlemlerinin gerçekleştirilmesi, ardından ise bertaraf sonrası izleme ve denetim faaliyetlerinin titizlikle yürütülmesidir.
Risk Yönetimi ve Acil Durum Planları
İş sağlığı ve güvenliği yönetim sisteminin temel amacı, sağlıklı ve güvenli bir işyeri ortamı oluşturarak çalışanlarda işle ilgili kazaları ve hastalıkları önlemektir. Bu doğrultuda işyerlerindeki tehlikelerin ve risklerin belirlenmesi, önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınması büyük önem taşır. Acil durum planlaması iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemlerinin önemli bir bileşeni olarak, olası acil durumlar için etkili tepkilerin sağlanmasını ve çalışanların güvenli bir şekilde tahliye edilmesini içerir. İş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemleri, bu unsurları etkili bir şekilde yöneterek çalışanların güvenliğini ve sağlığını en üst düzeyde korumayı hedeflemektedir.
Acil Durum Planları
1.Kaza ve acil durum planları, özellikle yangın gibi felaketleri güvenli bir şekilde yönetmeyi hedeflemektedir. Bu planlar, atık yönetimi alanında tüm kaza ve acil durumları içermeli ve çeşitli potansiyel kaza durumlarında etkilerin güvenli bir şekilde yönetilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Kaza ve acil durum planları, çevresel izinler ve atık yönetimi lisanslarının vazgeçilmez bir parçası ve gerekliliğidir.
2.Tesisinizde kaza ve acil durum planını oluşturmakla sorumlu olabilirsiniz, ancak yangın gibi olaylara daha etkin müdahale edebilmek için itfaiye kurumu ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yetkili birimlerinin kendi tesisinizdeki riskleri güvenli bir şekilde yönetebilmeniz için önemli katkılar sağlayabileceğini unutmamak önemlidir.
3.Planınızın etkinliği, personelinizin iyi eğitilip eğitilmediğine bağlıdır. Tüm saha çalışanları ve tedarikçiler, planın ve yangın gibi acil durumların gerektirdiği adımlar konusunda tam bilgi sahibi olmalıdır. Planın uygulanma başarısını ve personelin hazırlıklığını değerlendirmek amacıyla düzenli tatbikatlar ve uygulamalı eğitimler düzenlenmelidir. Bu, acil durumların etkili bir şekilde yönetilmesini sağlar ve personelin doğru tepkileri verebilmesini güvence altına alır.
4.Planınızın konumunu dikkatlice düşünün. Çalışanlar erişebilmeli, ancak acil durumda itfaiyenin de kolayca ulaşabilmesi önemlidir. Elektronik ortamda (web sitesi) tutulan planı, yanmaz levhalarla bina girişlerine asarak itfaiyenin acil durum planına her zaman erişimini sağlayın. Bu yöntemle, acil durumlarda hızlı ve etkili müdahale için gerekli bilgilere kolayca ulaşılabilir.
Yorum Yap